Ali Koç: "Yerli ve yabancı 3 ayrı hoca ile görüşüyoruz"

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, liglerin oynanması ile olarak, "Oynanacaksa aynı takvim üzerinden oynanmalı. Bize bundan farklı senaryo lütfen diretmeyin, buna karşı olduğumuzu belirtmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Meydan Türkiye

Futbol takımının teknik direktörü konusu için ise Koç, "3 ayrı hocayla görüşüyoruz yerli ve yabancı. Kafamızda aradığımız kriterleri bir hocada bulmak mümkün değil. Genç, başarıya aç bir hoca arıyoruz. Bu coğrafyada çalışması sıkıntı olmayacak 40-50 yaşları arasında ekonomik imkanlarımıza uyabilecek" dedi.

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, online olarak düzenlenen Yüksek Divan Kurulu Toplantısı'nda konuşma yaptı. Ülke olarak zor bir dönemden geçildiğini belirten Koç, "Ülkemiz olarak baktığımız zaman devletimiz ve ilgili kurumlarımız bu virüsten korunabilmek, en az hasarla çıkabilmek için 11 Mart'tan itibaren yeni bir sistem ve planlar çerçevesinde önlemler almaya bizleri bilgilendirmeye özen gösteriyorlar. Bizlerde vatandaşlar olarak mümkün olduğunca bu kurallara uymaya çalışıyoruz. Buraya kadar geldik. Gelirken de çok çaba sarf ettik. Belirli de kazanımlarımız oldu. Tünelin sonunda ışık görüyoruz ama buradaki en önemli yapmak istediğim hatırlatma; rahatlamayalım, çok korkmayalım ama korkumuz geçmiş gibi davranmayalım. İlk günkü gibi hassasiyetle yaklaşmaya devam edelim ki sağlık çalışanlarımıza destek verelim. Biz ülke olarak dayanışma ruhu içerisinde milli mücadele veriyoruz. Sağlık bakanımızın tüm toplumumuzu halkımızı bilgilerle donatması, bunu yaparken herkesin anlayacağı dilden anlatması, güven telkin etmesi ve kapsayıcı olması bu sürecin bu şekilde atlatılmasına büyük katkı sağladığını düşünüyorum. Bu bir ekip işi. Burada özellikle sağlık çalışanlarımıza bu süreçte hepimiz için eşsiz bir fedakarlıklar yaparak çalıştılar. Sağlık altyapımızın ne kadar donanımlı olduğunu test ederek gördük" dedi.

"Obradovic, burada kalmak istediği müddetçe onun evidir"

Erkek basketbol takımı hakkında konuşma yapan Ali Koç, "Gündemde pek çok konu var. Bunlardan bir tanesi erkek basketbol takımı ve Obradovic hocamız. Önümüzdeki sezon ne olacak konusu var bunlarda konuşuluyor. Daha önce de birkaç kez ifade ettiğim gibi hocamız Fenerbahçe'nin yaşayan efsanelerindendir. Sezon hiç arzu etmediğimiz beklemediğimiz şekilde tamamladık. Yeni sezon planlamasına başladık. Hocamızın istek ve beklentileri doğrultusunda çalışmalar yaptık. Bu çalışmaların içinde de Avrupa da ses getiren transferle takımı güçlendirdik. Hatta hocamızın söylemi var bu sezon için 'En iyi kadroyu kurduk' dedi. Ancak geçen senenin tam tersine bu sezon başlangıcımız tahmin edemeyeceğimiz şekilde gerçekleşti. Bizler bile bugün yaşadıklarımıza inanamıyorduk. Beklentimizin tam tersi oldu. Bir şekilde çok kötü başlayan haftalar içinde toparlanmaya başladı. Arkasından Euroleague'de play-off potasına girdik ve Türkiye Kupası'nı aldık. Tam işler rayına giriyor derken iptaller geldi. Belki de şunu söylerken çok abartmış olmam. Geçen sene kimse sezon içinde yaşadıklarımızı gördüğünde bu sonuçları tahmin edemezken, belki bu sezon devam edebilseydik hiç kimsenin beklemediği şekilde bitirebilirdik. Ben hocamıza da ifade ettiğim gibi o dönem işler kötü giderken bize yaşattığı eşsiz mutluluklar, zaferler dolasıyla sezon nasıl biterse bitsin hem teknik kadronun, hem takımımızın bizlerin nezdinde sonsuz kredisi olduğu yönündeydi. Hocamız Fenerbahçe'nin yaşayan efsanesidir ve burada kalmak istediği müddetçe onun evidir. Bu düşüncelerde hiçbir değişiklik olmamıştır ve sezon içinde kendisine birkaç kez iletilmiştir. Bununla beraber kontrat uzatma niyetini dile getirmemize rağmen hocamız sezon sonunda bunu değerlendirmek istedi. 24 Mayıs'ta Euroleague toplantısında turnuva ile ilgili kararlar alınacak ama en azından yaz aylarında oynanabileceğini tahmin etmiyorum. Bizde önümüzdeki günlerde bıraktığımız yerden istişare edeceğiz" şeklinde konuştu.

"Transfer dönemini TFF Lisans kuruluyla boğuşarak geçirdik"

Fenerbahçe Futbol Takımı'nın geçen sene çok sıkıntılar yaşadığını belirten Başkan Koç, "Ersun hocanın liderliğinde yeniden yapılanma yaptık. 2. yarının ikinci maçında Başakşehir'i burada 2-0 yendiğimiz maçta çok iyi futbol oynamıştık. Liderin birkaç puan gerisindeydik. Şampiyonluk havası yakalamıştık. Ama ne olduysa 7 maçta 21 puanın 18'ini kaybettik. Şampiyonluk havası yakalamışken geçen seneki tabloya bürünmüş olduk. İyi oynarken, rakipleri domine ederken, liderlik potasındayken bahis siteleri tarafından şampiyonluğun en kuvvetli adayı olarak gösterirken de oyuncular, hoca, yönetim ve tribündeki taraftar desteği aynıydı. Hal böyleyken 7 haftada yaşadığımız korkunç düşüş hayatın olağan akışına aykırı olduğunu düşünüyorum. Bunların temel iki nedeni var. Biri bizlerle alakalı, biri de dış faktörler. İç faktörlere baktığımız zaman daha öncede burada ifade etmiştim. Sezon ilerledikçe sakatlıklar yaşandıkça bazı pozisyonlardaki eksik yapılanmanın olumsuz sonuçlarını yaşadık. Hocamız çok istemese de saha içinde rotasyon yapmak zorunda kaldık. Buna rağmen devre arası geldi ve eksiklikleri gidermek için fırsat geldi. Ancak bu devre arası transfer penceresi büyük bir fırsat olmasına rağmen bu imkanı kullanmadık. Bir diğer hatamız gerek bizler, yönetim kurulu olsun idari kadronun yaşadığı konsantrasyon eksikliği ve şampiyonluk inançlarının düzelmesine çare olamadı. Diğer hatalarımızdan bir tanesi ama önümüzdeki sezon kesinlikle gidermeliyiz. Her futbolcunun kendisine her an oynayabileceğine inanmasıdır. İlk 11'de oynayan her futbolcunun da performansı düştüğü takdirde yerinin başkasına geçeceğine inanmasıdır. Ne yazık ki bu ortamı sağlamakta başarılı olamadık. Dış faktörler diye baktığımızda bunu anlatırken malum yerler hemen mazeret arıyorlar, hakemlere mazeret atıyorlar diyecek. Aslında aleyhimize yapılan fahiş hakem hataları öyle bir boyuta geldi ki lig içindeki sıralamayı normal bir sezonun ötesinde çok çok üzerinde etkiledi. Bunu mazeret olarak söylemiyorum. Kendi hatalarımızı da çekinmeden söyleyen insanlarız. Ancak bu hatalar öyle bir boyuta geldi ki en azılı Fenerbahçe karşıtı olan mensupları Fenerbahçe doğranıyor yorumları yaptılar. Samandıra'da ne yaparsak yapalım şampiyon yapmayacaklar havası oldu. Belki yönetim olarak da biz hatalıyız, bunun tersini savunmalıydık. Yabancı oyunculara bu gelişmeleri anlatmakta ciddi sıkıntılar yaşadık. Sol bek eksikliğimizi gidermek için transfer kullanmak istedik ama transfer dönemini transfer yapmaktansa TFF lisans kuruluyla boğuşarak geçirdik. Sürecin başladığı dönemden, son gününe kadar lisans kurulunun birbiriyle çelişen kararları attığımız her adımı boşa çıkaracak seviyede tuttu. Bir nevi ne yaparız da Fenerbahçe'ye transfer yaptırmayız mantığıyla işler yürüdü. Falette'yi bile Sadığın yaptığı fedakarlık ile son dakikalarda halledebildik. Ligimizde mali durumu Fenerbahçe'den daha kötü olanlara transfer izni varken, koskoca Süper Lig de sadece transfer yapamayan Fenerbahçe olarak belirlendi. Bence bunu da nasıl yorumlarız bilmiyorum ama çok şey ifade ediyor. Bütün bu hatalarımızdan, yaşadıklarımızdan ders çıkarmamız lazım" şeklinde konuştu.

"Yerli, yabancı 3 ayrı hoca ile görüşüyoruz"

Önümüzdeki senenin planlarını da yaptıklarını vurgulayan Ali Koç, "Bu erteleme süreci bu planları yapmak için daha fazla imkan sağladı bizlere. Teknik direktör konusunda aslında biz erteleme sürecinden öncede çalışmalar vardı. 3-4 hocayla beraber götürüyorduk. Bir tanesiyle neredeyse anlaşmış, el sıkılmışken Euro 2020'nin 2021'e atılmasıyla orada ne yazık ki çalışmalarımızı sekteye uğrattı. Yerli ve yabancı 3 ayrı hocayla görüşüyoruz. Kafamızda aradığımız kriterleri bir hocada bulmak mümkün değil. Ama genç, başarıya aç bir hoca arıyoruz. Bu coğrafyada çalışması sıkıntı olmayacak 40-50 yaşları arasında ekonomik imkanlarımıza uyabilecek, takım içinde rekabeti sağlayabilecek çoklu oyun anlayışı, değişik taktikleri deneyecek ve cesur olacak ki gençleri adapte edebilecek ve gerekli rekabeti oluşturacak hoca arıyoruz. Bunlardan bir tanesi sezon bitmeden gelebilmek konusuydu. Görüşmelerimiz devam ediyor. Bildiğiniz bir isimde, bilmediğiniz bir isimde olabilir. Hiç acelemiz yok. Bu sezonu kazanacağız diye gelecek sezonu kaybetmek istemiyoruz. Bayram sonrası camiaya sesleniş ile yapılanmamız hakkında bilgi vereceğim" açıklamasında bulundu.

"Daha çok yerli piyasaya odaklanıyoruz"

Transferde manevra alanlarının dar olduğunu ifade eden Koç, "Daha çok bonservissiz ve kiralık oyuncular ön plana çıkıyor. Daha çok yerli piyasaya odaklanıyoruz. Yabancı oyuncuları bir nebze erteliyoruz. Bu sene FIFA'nın transfer penceresi farklı olacak ekim sonuna kadar. Bazı liglerin iptal edilmesi yabancı piyasa da çok büyük imkanlar olacağını biliyoruz. Şu an yerlilere odaklanmış vaziyetteyiz. Fenerbahçe Spor Kulübü 2020-2021 sezonu için şubat ayına kadar olan maaşlarını ödemiştir. Futbolcularımızda herhangi bir maaş indirimi pazarlığı başlamamıştır. Mart, nisan ve mayıs aylarında bunların nasıl olacağını birebir görüşmelerle geliştirmek istiyoruz. Aslında sıkıntı önümüzdeki sezon. Bu sezon iyi kötü 3'te 2'si ödendi. Bundan sonrası içinde hepsi değil ama bir kısmı ödenecek. Ama onun için acele etmiyoruz. Uluslararası kuruluşlarda bu konuda anlayışlı davranıyor. Zaten çökük olan futbol ekonomisi daha kötü hale geldi. Maçlar seyircili mi başlayacak, ne olacak bilmiyoruz. Yayıncı kuruluşun durumunu bilmiyoruz. Onlarda TFF ve Kulüpler Birliği ile yaptığı görüşmede mart ayı ödemesini alamadı. Bu bizi o kadar etkilemiyor, çünkü gelirlerimiz temlikli. Ama Anadolu'daki kulüplerin can suyu yayıncıdan gelen rakamlar. Sponsorlar ufak ufak başladılar, önümüzdeki sezon devam edemeyeceklerini belirtmeye başladılar. Büyük resim ne olacak bilmiyoruz" dedi.

"Eski maaşlar artık Türk futbolunda yok"

Şu anki durumla kulüpler için gelecek sezon tünelin sonundaki ışığın çok zor göründüğünü belirten Başkan Koç, "Martta 5 maçın 3'ü oynanmıştır. Nisanda hiç oynanmadı, mayısta oynanmayacak. Bundan sonrasını gelişmelere göre kararını vereceğiz. Artık eski maaşlar Türk futbolunda yok. Biz Fenerbahçe olarak 91 milyon Euro'dan 71'e indik, 50'lere inmek lazım. Bu zaman alacaktır. Bizde bu sezon için 3 milyon Euro'nun üstünde alan oyuncu yok. Bu rakamları daha aşağıya çekmek lazım. Yeni vergiler var. Burada tüm kulüpler adına devletimize çağrıda bulunmak istiyoruz. Biz futbolcularla net rakamlarla anlaşıyoruz. Totalde yüzde 40'a çıkan vergi var ve bu en azından şu an zar zor ayakta duran işlerimizi çok daha sıkıntıya sokacak. İnşallah burada bir nebze olsun 1-2 sene erteleme olabilir. Olması içinde şartlar uygun. Burada devletimizin yardımına çok çok ihtiyacımız var. Burada birinci önerimiz yapılandırma. Fenerbahçe olarak biz devletimizin çok iyi niyetle başlattığı yapılandırma sürecine giremedik. Ama anlaşmak zorundayız. Bizlerde bin bir imkanla bu noktaya geldik ama yapılandırma yapmak zorundayız. Dört ana bankayla görüşmeler sürüyor. Fenerbahçe sürecin başından beri bu yapılandırmanın yeterli olmadığını ve çok yakında geçersiz olacağını, en az 10 yıl olması gerektiğini söylemişti. Büyük kulüplerde bu işin olmayacağını ifade etti 10 yıldan önce. Faizler ciddi anlamda düştü ama devletimizin uzattığı yardım eline sıkı sıkı sarılıp, eskisi gibi harcamalar yapmadan gerçekçi bir plan içinden yapılandırma yapmamız lazım. Bugün ki yapılandırmada tüm kaynaklar bankaya gidiyor. O yüzden kazan kazan, iki tarafı etkileyecek bir yapıya gidebileceğimizi düşünüyorum. Ama şu ana kadar devletimize verdikleri yardımlar için teşekkür ediyoruz. Her kulübün devlete borcu var çok değişik alanda. Bu kamusal borçlarında yapılanması gerekiyor. Bizler kendi imkanımızla devletimize gidiyoruz, onlarda desteği veriyorlar. İster istemez bundan sonra gelecek Türk kulüpleri büyük sıkıntılarla karşı karşıya. Bizlerde geldiğimizden beri önem veriyoruz ama burada ektiğin tohumların meyve vermesi zaman alıyor. Burada Fenerbahçe olarak şu çağrıyı yapmak istiyoruz. Altyapıyı yönelme ve yatırım yapma teşvik edilmelidir. Hep yabancı sayısını konuşuyoruz. Bence yabancı sayısından çok yabancıların kalitesi, yaptığı kontratlar daha da önemli. Bizim şöyle bir önerimiz var. Altyapı yatırımlarına ağırlık verilmesi gerek. Biz de TFF şöyle diyebilir, 'Kulüplere en az ilk 11 de altyapıdan oyuncu oynama mecburiyeti getirilsin'. Bu dönüşümü hızlandırmalı ve teşvik edelim. Böyle bir önerimiz var" ifadelerini kullandı.

"Bahis düzenlemesi yapılmalı"

Futbol üzerinden oynanan bahisler hakkında da konuşan Koç, "Bahis konusu hassas bir konu. Şöyle bir ilişki olduğunu söyleniyor. Gelir seviyesi düştükçe oynanan bahis oranının arttığı söyleniyor. Türkiye Avrupa'ya göre çok önde bu konuda. Avrupa'da 5 büyük ligde yer alan takımların en önemli kaynakları bahis sitelerinin yapmış olduğu sponsorluktan geçiyor. Bu bahis faaliyeti kısmen düzenlenmiş durumda ama yasal düzenleme içinde olmayan, faaliyetleri düzenleyen çeşitli yollardan ülke insanımıza reklam yapıyorlar. Bu faaliyetlerin esas unsuru olan kulüpler olmasına rağmen pay alamıyoruz. Avrupa'da toplam bahis gelirleri 30 milyar Euro. Bunun yüzde 43'ü spor bahisleri, 12 milyar Euro. Bu pastadan kulüplere 1.2 milyar Euro olarak tahmin ediliyor. Ülkemizde ise yasal bahis faaliyetlerinde elde edilen gelir 1.5 milyar Euro. Oynanan yasal bahisin 5-6 misli büyüklüğünde yasal düzenleme altında yürütülmeyen bahis operasyonları var. Bunlar ne devlete vergi olarak ne de kulüplere kalmıyor. Bakanlığımız bu sorunun önüne geçebilmek için çok önemli düzenleme yaptı. Bu sistem Avrupa standartlarında getirilirse tüm kulüplerimiz için gelir, devletimize vergi olabilir. Biz bahis özendirilsin demiyoruz. Biz kulüplere kaynak sağlamak açısından koymak istiyoruz. Yabancılar yararlanırken Türk kulüpleri neden yararlanmasın" dedi.

"Süper Lig ve Türkiye Kupası takvime göre oynanmalı"

Süper Lig'in başlaması durumu hakkında görüşlerini belirten Ali Koç, "Tarih yaklaştıkça tartışmalar artıyor, görüşler oluşuyor. Ben öncelikle Beşiktaş, Galatasaray, Kasımpaşa, Ankaragücü, Sancaktepe, Ümraniyespor, Giresunspor, sporcularına, idarecilerine ve Ahmet Nur Çebi'ye çok çok geçmiş olsun diliyorum. Ahmet Nur Çebi ile görüştüm, iyi olduğunu söyledi. O da herhalde Burak gibi virüsü var ama sağlığı yerinde. Ayrıca Mustafa Cengiz'e geçirdiği ameliyat dolasıyla geçmiş olsun diyorum. Dün biz kendisine moral vermeye gittik. O da bize moral verdi ve sevindirdi. O da en kısa zamanda aramızda olur. Liglere başlayacağız dedikçe korona virüs hadiseleri ortaya çıkıyor. TFF'nin şimdilik yaklaşımına katılıyorum, çünkü şimdilik söyleyebiliyorsunuz, 10 gün sonra ne olacağı belli değil. Avrupa'da diğer ligler başladıkça göreceğiz. Onlar bizden biraz öndeler. Bizde onlardan daha geç virüs salgını oldu. Zor bir karar. İşin sağlık boyutu ve ekonomik boyutu var. Biz Fenerbahçe olarak ne demişiz bu güne kadar. Biz bu süreçte dikkat ederseniz en az biz konuştuk. Mümkün oldukça görüş belirtmemeye özen gösterdik. Mart ayında yapılan Kulüpler Birliği toplantısında 17 Nisan tarihini ifade ederken başkanlarda hatırlar. Demiştim ki her türlü alternatifi değerlendirin, buna oynamamak dahil. Ben mayıs başı diyordum ama bugünleri öngöremedik. Biz 7 Mayıs'ta bir açıklama yaptık. Bizim için en önemli unsurun insan sağlığı olduğunu özellikle vurguladık. Her karara saygılı olacağını belirttik. Devam etmesi durumunda ise bazı konulara açıklık getirilmesini bugünden adının konulmasını istedik. Ben Avrupa Kulüpler Birliği İcra Kurulu'nda toplantılarda gerek ekonomik, gerekse sağlık açısından pek çok modeli karşılaştıklarını bütün paydaşlarla görüştüklerini, kararlar aldıklarını gördüm. Türkiye'de futbolcuların da bu süreçte konuşması lazım. Bu devam edecekse birkaç soru ortaya attık. Sonra bu sorular daha çok sorulmaya başladı. Liglerin başladığı tarihte bir kişide virüs rastlanması halinde hangi adımlar atılacak dedik. Bizde 2 kişide çıktı, 1 hafta erteledik ve antrenmanlara haftaya tekrar başlayacağız. Ama her hafta çıkarsa ne olacak, maçlar başladıktan sonra çıkarsa ne olacak. Virüs ile enfekte olmuş sporcunun takımı ve son 2 haftada oynadığı tüm rakipleri karantinaya dahil olacak mı?. Bu müsabakaların akıbeti ne olacak. Oyunları oynamaya başladık, başladığımız hafta sıralamalar değişiyor, sonraki hafta oynayamıyoruz ve bu nasıl tescil edilecek. Her senaryoya göre ne yapılabileceğinin açık açık anlatılması lazım. Bütün bunların yanı sıra maçların oynanmaya başladığı hafta virüs ile enfekte olursa kalıcı hasar oluşma durumu var. Böyle bir durumun hukuki sorumluluğu hangi durum ve kişilerde olacaktır. Bunların bilinmesi lazım. Bütün bu hukuki sorumluluklar ligler başlamadan belirlenmeli. Bu soruları sorduktan sonra bir çok kişinin aradığı sorular olduğunu gördük. Bütün takımlar en az haftada 1 test olmak durumunda. Bizim bilgilerimize göre bazı kulüpler test yapmadan antrenmana başladı. Premier Lig'de 4 milyon Pound yatırım yapıyorlar ve her kulübün tesislerinde test istasyonu kuruyorlar. Federasyon bunu ödeyecek. Futbol kulüpleri olarak devletimizin sağladığı imkanlar sayesinde testlerimiz daha hızlı yürüyor ama bu soruların cevabı bulunmalı. Bu işin oldu bittiye gelmesini istemiyoruz. Oynanacaksa aynı takvim üzerinden oynanmalı. Bize bundan farklı senaryo lütfen diretmeyin, buna karşı olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Hızlandırılmış bir takvimden bahsediliyor, bu ne demek. Yayıncı kuruluşun ödemeleri yapmıyorum demesi demek. Bunların artısı da eksisi de var. Bunlara en iyi kararı TFF verir. Önümüzde alternatifler var. Şahsen ikinci, üçüncü ve amatör liglerin kesin oynanmaması gerekir. Bunların oynanması için hiç gerekçe görmüyorum. Gelir açıdan baktığınızda onların ertelenmesi sıkıntı olmaz. Ekonomik boyutla, sağlık boyutunu iyi dengelememiz lazım. Ligler iptal edildiği takdirde oynanmadığı takdirde ekonomik açıdan büyük bir sıkıntı çıkaracaktır. Ligler oynanmaz, devlet telafi eder onu bilemem. Oynanacaksa askeri kamp mantığında yaklaşım olabilir. Ligler başlamadan 3 hafta önce oyuncular askeri kamp gibi girecek. Hiçbir şekilde normal hayatla temasları olamayacak maçlar için gidip gelecekler ve test olacaklar. Böyle bir yaklaşım olabilir. Gidişata göre bakmak durumundayız. Benim en büyük endişem bu seneyi kurtaracağız derken ciddi kayıplarımızın olması. Hali hazırda geç başlamak durumunda. Bütün alternatifler değerlendirilmeli ve en iyi karar verilmeli. Ligler oynanmayacaksa da nasıl tescil edileceği, sıralamaya göre mi yapılacak, beyaz sezon mu ilan edilecek, Avrupa'ya takımlar nasıl yollanacak. Bunların açık bir şekilde tartışılıp karar verilmesi gerek. Futbolun tüm paydaşları aynı ortamda olup konuşamıyoruz. Bütün paydaşların beraber değerlendirmesi lazım. Çok zor bir karar. Ekonomik ve sağlık boyutu var. Hiçbir şey insan sağlığından daha önemli değil" açıklamasında bulundu.