ABD'de korona virüse karşı klinik deneyleri yürüten Türk doktor İHA'ya konuştu
CH aşısının üst solunum yolu viral hastalıklara karşı genel bir bağışıklık verdiğinin uzun zamandır bilindiğinin altını çizen Arditi dünyada da birçok bilim adamı tarafından BCG’nin COVID-19 üzerindeki olası etkisinin gözlemlendiğini…
Dünya genelinde etkili olan korona virüs salgınına karşı aşı çalışmaları hız kazanırken, New York Teknoloji Enstitüsü Araştırmacılarından Gonzalo Otazu'nun BCG (verem) aşısının zorunlu olduğu ülkelerde korona virüs vak'a sayıları arasında bir bağlantı olabileceğini öne sürmesi tartışmaları başlatmıştı. Korona virüs aşı ve tedavilerine ilişkin çalışmalar devam ederken klinik deneylerin yürütüldüğü Los Angeles te Cedars-Sinai Medical Center Hastanesi'nde Çocuk Hastalıkları Kürsü Başkanı ve Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve İmmünoloji Başkanı Profesör Dr. Moshe Arditi İHA'ya konuştu. Arditi “Korona virüse karşı özel yapılan ilaç ABD'de insanlar üzerinde denenmeye başlandı. Ancak bunun etkili olup, zararsız olduğunu anlamamız bir, bir buçuk yıl sene sürecek” dedi.
Ancak bu süre içerisinde virüsü anlamaya ve önlemeye karşı çalışmaların devam ettiğini belirten Arditi, verem aşısı olan BCG'nin genel olarak virüs hastalıklarına karşı bağışıklılığı güçlendirdiğini ve bu sebeplerde COVID-19'a karşı koruyuculuğu arttırıcı bir etken olabileceğini belirtti.
Virüs üzerinde etkisi gözlemlendi
1921 yılında bu yana kullanılan BCH aşısının üst solunum yolu viral hastalıklara karşı genel bir bağışıklık verdiğinin uzun zamandır bilindiğinin altını çizen Arditi dünyada da birçok bilim adamı tarafından BCG'nin COVID-19 üzerindeki olası etkisinin gözlemlendiğini belirtti.
İspanya - Portekiz Farkı
Arditi “Dünya genelindeki korona virüsü vak'alarına bakıldığı zaman, uzun yıllar ve zorunlu olarak verem aşısı yapılan ülkelerde, verem aşısı olmayan veya daha nadir kullanılmış olan ülkelere nazaran vak'a sayısı ve ölüm sayısının 5, 6 kat hatta 10 kat daha az olduğu gözlemlendi” diyerek en çarpıcı farklardan birinin İspanya ve Portekiz arasında görüldüğünü söyledi. Portekiz'de halen BCG aşısı kullanılırken İspanya'da aşının kullanılmasının 1981 yılında sonlandığına dikkat çeken Arditi “10 Nisan 2020 gününe kadar ki istatistiklere bakarsak Portekiz'de nüfusun her 1 milyon kişide 232 korona virüs vak'ası varken İspanya'da vak'a sayısının 4 kati ve ölüm oranının ise Portekiz'de her 1 milyon kişi başına 3 iken buna karşı İspanya'da 57 olduğu görülmüş, nerdeyse 20 kat daha yüksek” dedi.
“Türkiye'de hep kullanıldı”
“Türkiye'de BCG/verem aşısı hep kullanıldı. İlk doz doğumdan sonraki ikinci ayın sonunda verilir ve 1951 yılından itibaren zorunlu olarak ve düzenle bir şekilde kullanıldı. Hatta ilk zamanlarda verem aşısı 4 kere uygulandı. 1997 yılında 2 doza düşürüldü ve 2006 da tek doza düşürüldü ama zorunlu olarak devam edildi” diyen Arditi “10 Nisan 2020 günü verilerine bakarak; İtalya'da vak'a sayısı her 1 milyon kişide bin 144 vak'a ve ölüm sayısı 112 (yüzde 10 ölüm oranı); Türkiye'de ise ayni güne kadar vak'a sayısı 1 milyon kişide 501 ve ölüm sayısı 1 milyon kişide 10.7 nerdeyse 20 kat daha düşük” dedi.
“BCG kesin çözüm değil
Arditi bugüne kadar kaydedilen verilere bakarken çok dikkatli olmak gerektiğinin tekrar tekrar altını çizerek, sonuçları etkileyen BCG'den başka noktalarda olabileceğini ve “BCG'nin COVID-19 hastalarını yüzde yüz koruyor denemeyeceğini” ifade etti. “Kontrollü klinik deneylerine bakılması gerekir” diyen Arditi, ABD'de kendisinin Los Angeles Cedar Sinai hastanesinde sağlık personeli üzerinde yürüttüğü klinik deneylerin yanı sıra, Harvard ve MD Anferson and Baylor Collage'de de toplam bin 500 kişi üzerinde çalışma yapıldığını söyledi.
Dünya'da testler sürüyor
ABD de yürütülen klinik çalışmaların haricinde Hollanda'da bin sağlık görevlisi, Avustralya'da 4 bin sağlık görevlisi üzerinde testlere başlandığını belirten Arditi ve Türkiye'de Bilkent Üniversitesi ile Almanya ile Hindistan'da denemelerin yakında başlayacağını söyledi.
Sağlık personelini korumak çok önemli
“Verem aşısının bu salgından korunmada genel çare olmaktan ziyade, korunmaya en muhtaç gruplarda (sağlık çalışanları ve 65 yaşı üzerinde olanlarda) virüsten korunmaya kritik katkı sağlayabileceği düşünülüyor ve bunu bilimsel olarak ispatlamak için birçok ülkede kontrollü verem aşısı denemeleri başlamış durumda” diyen Arditi, özellikle salgın ile savaşta en ön sırada olan sağlık personelinin herkesten fazla virüse yakalanma riski olduğunu belirtti.
“COVID-19 hastalığı ile mücadelemizde ön cephede bizleri korumak için savaşan ve her türlü hayati riski alan sağlık çalışanlarını korumamız çok önemlidir” diyen Arditi, “Klinik deneyler o yüzden ilk olarak sağlık çalışanları üzerinde yapılıyor” dedi.
COVID-19 aşısı geliştirilene kadar geçecek süreçte BCG aşısının zaman kazandırabileceğini ifade eden Arditi, BCG aşısı yapılmış veya yapılmamış olsun en kesin çözümün yetkililerin tavsiyesine uymak olduğunun altını çizdi. “Buradan bütün herkese çağrıda bulunmak istiyorum. Bu virüsten korunmak için yetkililerin bütün tavsiyelerine harfiyen uyulması gerekmektedir. Mecbur kalmadıkça evlerinizden çıkmayın. Sosyal mesafeyi koruyun, üç adım yani 2 metre. Ellerinizi devamlı sabunlu su ile yıkayın” dedi.
“Belirti olmasa da önlem alın”
Arditi ayrıca “Hatırlatmak isterim ki bu virüsün bu şekilde pandemik olarak yayılmasının sebeplerinden biri, kişiler kendilerini hasta hissetmeden de solunum sistemlerinde virüsü (asemptomatik olarak) taşıyabiliyor olmaları ve bilmeyerek etrafındakilere virüsü bulaştırabilmeleri. Kesin rakamları daha tam bilmesek bile, son araştırmalar bu virüsle enfekte olanların en az yüzde 25 inin semptom göstermediği yani hiçbir hastalık emaresi göstermediği ama gene de virüsü başaklarına bulaştırdıklarını gösteriyor. Bu yüzden evden dışarı çıkınca mutlaka, maske takılmasının önemi ortaya çekiyor hem virüsü başkalarına vermemek için hem de başkalarından almamak için” dedi.